Otellerin lezzet ve hijyen standartları, bölgenin referans noktalarını oluşturuyor

Türkiye ve Kıbrıs’taki otellerde uzun yıllar baş şef olarak görev yaptıktan sonra kariyerine ABD’de devam eden Onur Karaçay, Türk mutfağına dair değerlendirmelerini paylaşırken, gastronominin hem otellerin hem de bölgelerin referans noktası olduğunu söyledi. Gastronominin tutkuyla başlayıp disiplinle devam ettiğinin vurguladı.

Dünyada turist sayısında 5. sıraya yükselen Türkiye, turizm gelirlerinde de 7. sıradaki yerini korumayı sürdürüyor. 2 milyonu aşkın istihdam sağlayan sektördeki başat rolü üstlenen oteller ise başarılı şefleriyle konuklarına lezzet bir yolculuğuna çıkarmanın ötesine geçerek kültürümüzün uluslararası çapta temsil ediyor.

Kıbrıs’taki Merit Otelleri zincirinde baş şef olarak görev yaptığı dönemde tüm mutfak operasyonlarını yöneten ve kariyerine New Jersey’nin Morristown kentindeki The Address Greek & Mediterranean Restaurant’ın mutfağında devam eden Şef Onur Karaçay, Türk mutfağına ilişkin değerlendirmelerini paylaşırken, gastronominin hem otellerin hem de bölgelerin referans noktası olduğunu vurguladı.

Türk mutfağı sadece lezzet değil, köklü bir kültürün sofraya hayat bulmasıdır

The Address Greek & Mediterranean Restaurant’ın mutfağında Ege ve Akdeniz tatlarını modern dokunuşlarla buluşturarak şehrin gastronomi sahnesine yeni bir soluk kazandıran Şef Onur Karaçay, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Türk mutfağı sadece lezzet değil, köklü bir kültürün sofraya yansımasıdır. Yurt dışında görev yaptığım her mutfakta Türk mutfağını tanıtmak benim için bir sorumluluk olduğu kadar, gurur kaynağı da oldu. Menümüze Ege ve Akdeniz dokunuşlarıyla birlikte Türk mutfağından seçkin tatları da ekleyerek misafirlerimize hem tanıdık hem de keşif dolu bir deneyim sunuyoruz. Türk mutfağı dünya sahnesinde daha fazla yer alması gerekiyor. Çünkü Türkiye, çeşitlilik, derinlik ve sağlıkla bütünleşmiş yapısı sayesinde evrensel bir potansiyele sahip.”

Türk mutfağının geleceğinde hem geleneksel köklerle bağını koruyan hem de global damak zevkine hitap eden bir hibritleşme süreci görüyorum.

Her tabakta Türkiye’nin bir sesine ya da rengine dair iz bırakmaya çalıştığını dile getiren Şef Onur Karaçay, “Türk mutfağının geleceğinde hem geleneksel köklerle bağını koruyan hem de global damak zevkine hitap eden bir hibritleşme süreci görüyorum. Artık sadece ne pişirildiği değil, nasıl anlatıldığı, hangi hikayeyle servis edildiği ve hangi teknikle sunulduğu daha fazla önem taşıyor.

Bu da menülerin sadece yemek listesi olmaktan çıkıp, gastronomik anlatılar haline gelmesini sağlıyor. Otel restoranları bu evrimde çok önemli birer sahne. Çünkü hem uluslararası misafir kitlesine hitap ediyorlar hem de mutfaklarında büyük bir organizasyon gücü var” ifadelerini şu sözlerle sürdürdü:

“Söz konusu evrimi, hem geleneksel reçeteleri koruyarak hem de onları çağdaş tekniklerle yeniden inşa ederek desteklemeyi hedefliyorum. Örneğin ABD’deki restoranımızda Türk mutfağından esinlenen ama yerel ürünleri de kullanan mevsimsel menüler hazırlıyoruz. Böylece mutfağımızı, olduğu gibi taşımaktan çok, onu evrensel bir dile çevirmeye çalışıyorum. Ancak elbette mutfak sanatlarının sürdürülebilir bir başarıya ulaşması için yemek pişirmenin haricinde dinamik bir organisyonel kültürün oluşturulması gerekiyor.”

Otellerin lezzet ve hijyen standartları, bölgenin referans yerini belirliyor

Kıbrıs’taki Merit Otelleri zincirinde baş şef olarak görev yaptığı dönemde binlerce yatak kapasiteli bu lüks grubun tüm mutfak operasyonlarını yöneten Şef Onur Karaçay, kurduğu gıda güvenliği laboratuvarı, geliştirdiği personel eğitim programları ve çikolata‑dondurma atölyeleriyle otellerin lezzet ve hijyen standartlarını bölgenin referans noktası haline getirdi. Özgün menü konseptleriyle yalnızca mutfak kültürüne yenilik katmakla kalmayıp, aynı zamanda zincire önemli maliyet avantajı da sağladı.

Gastronomi odaklı bu hususların bir destinasyonu yalnızca ziyaret edilecek değil, deneyimlenecek bir referans noktasına dönüştürdüğünü vurgulayan Şef Onur Karaçay, şöyle konuştu:

“Bugün dünya turizmi sadece gezip görmekle sınırlı değil. Misafirler artık bulundukları yerin ruhunu tatmak, kültürünü deneyimlemek istiyor. Bu noktada otellerin düzenlediği şef buluşmaları, tematik akşam yemekleri, yöresel tadım günleri ya da interaktif mutfak atölyeleri gibi etkinlikler, klasik konaklamanın ötesine geçen bir deneyim sunuyor. Böyle etkinlikler, gastronomiyi bölgesel bir çekim merkezine dönüştürüyor. Özellikle gurme turistler için destinasyon seçiminde bu tür deneyimlerin büyük rol oynadığını görüyoruz.

Bir otelde yalnızca konaklamıyor, o bölgeye dair otantik lezzetleri tanıyor, yerel şeflerle birebir temas kurabiliyor, hatta tariflerin hikayelerine şahitlik ediyor. Bu da bölgenin kültürel zenginliğini gastronomi aracılığıyla görünür kılıyor. Örneğin Kıbrıs’ta görev yaptığım dönemde organize ettiğimiz “Anadolu Lezzetleri Haftası” gibi etkinliklerle yalnızca otel doluluklarını artırmakla kalmadık; aynı zamanda destinasyonun marka değerine katkıda bulunduk.”

Haber tekniği: ters piramit

Kaynak: https://www.turizmaktuel.com/haber/otellerin-lezzet-ve-hijyen-standartlari-bolgenin-referans-noktasidir

Related Posts

Çin’de Z Kuşağı, Az Bilinen Destinasyonları Tercih Ederek Turizmi Yeniden Şekillendiriyor

Çin’in Z kuşağı, “konser ekonomisi”nin yanı sıra, daha az bilinen destinasyonları geleneksel cazibe merkezlerine tercih ederek turizm ortamını yeniden şekillendiriyor. Genç gezginlerin geleneksel statü göstergelerinden ziyade deneyimlere öncelik verdiği basitleştirilmiş…

Türk Hava Yolları’ndan Yeni Uygulama: Emniyet Kemeri Işıkları Sönmeden Ayağa Kalkmak Yasak

Türk Hava Yolları, dünyada ilk defa “uçak indikten sonra, emniyet kemer ışıkları sönmeden ayağa kalkanlara ve birbirini itenlere ceza” uygulamasını başlattı. Türk Hava Yolları, dünyada ilk defa “uçak indikten sonra,…

One thought on “Otellerin lezzet ve hijyen standartları, bölgenin referans noktalarını oluşturuyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir